Bakan Şimşek 2025 ekonomi planını açıkladı: Sıkı maliye politikası ve dezenflasyon hedefi
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2025 yılı için ekonomi politikalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Şimşek, dezenflasyon sürecinin 2025'te hız kazanacağını ve bu sürecin dört temel faktöre dayanacağını ifade etti.

Bunlar; para politikasının etkilerinin daha belirgin hale gelmesi, bütçe açığının azalması, yönetilen fiyatların enflasyon hedefleriyle uyumlu olacak şekilde düzenlenmesi ve arz yönlü tedbirlerin güçlendirilmesi olarak sıralandı.
Bakan Şimşek, 2025 yılında maliye politikasının sıkılaştırılacağını ve harcama disiplini ile kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye odaklanılacağını belirtti. Bu kapsamda, 2025 yılında bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 3,1'e, ilerleyen yıllarda ise yüzde 3'ün altına çekilmesinin hedeflendiği açıklandı. Deprem harcamalarının dışında bütçe disiplini sürdürülecek.
Ekonomik programın önemli kazanımlarından biri olarak ödemeler dengesi ve enflasyon risklerinin yönetilmesi vurgulandı. Şimşek, Türkiye’yi sürdürülebilir büyüme ve daha adil bir gelir dağılımı doğrultusunda üst gelir grubundaki ülkeler arasına taşımayı amaçladıklarını söyledi. Üretkenliği artıracak ve rekabetçiliği güçlendirecek reformların hızlandırılacağı duyuruldu.
Dezenflasyon sürecini desteklemek için çeşitli arz yönlü tedbirlerin uygulanacağı ifade edildi. Gıda, konut ve enerji gibi alanlarda üretimi artırmaya yönelik projeler, sulama sistemleri ve enerji dönüşümüne öncelik verilecek. Ayrıca, sosyal konut arzının artırılması da bu sürecin bir parçası olacak.
Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminden çıkış sürecinin 2025 yılı itibarıyla tamamlanacağı belirtildi. Bu dönüşümle birlikte, Türkiye'nin risk primi de gerilemeye devam edecek. 2024 sonunda 260 baz puana düşen risk priminin 2025'te daha da iyileşmesi bekleniyor.
Enflasyonun düşüşüyle birlikte, vatandaşların alım gücünün artması öngörülüyor. Şimşek, 2024 yılının sonunda enflasyonun önemli bir şekilde düştüğünü ve hizmet sektöründeki fiyat ataletine rağmen bu trendin devam edeceğini vurguladı.
Gelir dağılımındaki eşitsizliğin azaltılmaya başlandığını belirten Şimşek, 2023'te çalışanların milli gelirden aldığı payın son 26 yılın en yüksek seviyesine çıktığını ve bu iyileşmenin önümüzdeki dönemde devam edeceğini açıkladı.
Son olarak, 2025 yılının ikinci yarısında ekonomik toparlanma beklediklerini ve küresel ticaretin hız kazanmasının Türkiye ekonomisi için olumlu bir etki yaratacağını öngördü. Avrupa ve Orta Doğu gibi ana ticaret bölgelerindeki büyüme beklentilerinin güçlenmesiyle birlikte, Türkiye'nin küresel ekonomik dalgalanmalara karşı güçlü bir konumda olduğuna dikkat çekti.