Prof. Dr. Kemal Sayar: "Geçmiş ve geleceğe odaklanmak, anı yaşamamıza engel oluyor!”
Bugün 21. kez kapılarını açan Ankara Kitap Fuarı, ziyaretçilerini bir araya getirmeye devam ediyor. Kitapseverler, fuarda hem sevdikleri yazarlarla tanışma fırsatı buluyor hem de yeni kitaplar edinmenin keyfini yaşıyor. Fuar, bu yıl da kültür-sanat dünyasının önemli isimlerini ağırlıyor.
21’incisi düzenlenen Ankara Kitap Fuar’ında Psikiyatrist Prof. Dr. Kemal Sayar, sevenleriyle buluştu. Sayar, fuarda “İnsan” adlı söyleşisini gerçekleştirerek katılımcılara önemli bilgiler verdi.
HAYATTA ‘ANI’ YAŞAYIN
Geçmişe veya geleceğe odaklanmaktan insanların anı yaşayamadığını söyleyen Sayar, “Endişeler ve gelecek kaygıları, insanları şu anda olmaktan uzaklaştırıyor; geçmişin hesapları ise insanların bugünü kaçırmalarına sebep oluyor. Anı yaşamak, hayatı dolu dolu yaşamak ve bereketlendirmek demektir. Derin sohbetler ve insan ilişkileri, bu anlamda önemli bir yer tutuyor. Ancak modern çağın getirdiği teknolojik cihazlar, insanları sürekli bir şeylere odaklanmaya zorluyor ve bu da zihnimizde birçok pencereyi açık tutmamıza yol açıyor. Bu durum, bizi tam anlamıyla yaşamaktan alıkoyuyor.” İfadelerini kullandı.
“ZAMANA HÜKMEDEN İNSAN HAYATTAN DAHA FAZLA TATMİN ALIR”
Sayar, insanın zamanını doğru bir şekilde yönetmesinin hayatın anlamını ve tatminini artırabileceğini belirtti. Prof. Dr. Sayar, yaptığı açıklamada, "İnsan, zamanına hükmedebilirse ve kendi akışını doğru yönlendirebilirse, hayattan daha fazla tatmin alabilir," diyerek, her anı değerli kılmanın önemini vurguladı.
“KAYBOLMA SANATINI KAYBETTİK”
Günümüz teknolojisi yüzünden kaybolma sanatının kaybedildiğini bildiren Sayar, “Telefonlar sayesinde kaybolma sanatını kaybettik. Her yerde bize ulaşabiliyor. Ayrıca hayattan zevk alarak anı derinden yaşmak çok önemli. İnsanlarda iz bırakan sohbetler ve samimi dostluklar hatırlanır. Unutmayın mutluluk paranın satın alamadığı şeylerde saklıdır.” diye konuştu.
“SÖZÜN CANLILIĞI VARDIR”
Ağızdan çıkan sözlere dikkat edilmesi gerektiğini belirten Sayar, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Dilimizi güzel sözler söylemeye alıştırmalıyız. Çünkü sözün canlılığı vardır. Ne niyetle cümle kurulduysa, bazen kişi bundan olumsuz etkilenebiliyor. Keskin sirke küpüne zarardır. Örneğin, ‘Onda var, ben de neden yok?’ gibi ifadeler yanlıştır. Biz buna hasetlik kültürü diyoruz.”
Ayrıca, çağımızın çıkarcılıkla şekillendiğini vurgulayan Sayar, insanların birbirlerini kullanmaya yönelik hareket ettiklerini ifade etti.