Öztürk, “Takım elbisenin altına spor ayakkabı giydiğimiz gün ayakkabı kültürü bitti”

Ankara'nın Eryaman semtinde ayakkabı satıcılığı yapan esnaf Paşa Öztürk, el yapımı deri ayakkabıların öneminden bahsederken, her geçen gün değişen ayakkabı kültürüne dikkati çekti.

1999 yılında Kızılay–Söğütözü çarşısında bir kunduracıda çırak olarak mesleğe başlayan deneyimli satıcı Paşa Öztürk, yıllar içinde ayakkabı sektöründe meydana gelen dönüşüme dikkat çekti. Öztürk, “Eskiden 'tezgâhtarlık' olarak adlandırılan meslek, günümüzde satış danışmanlığı, moda tasarımı ya da uzmanlık gibi ünvanlarla anılır hale geldi. Ancak satış odaklı yaklaşımın ön plana çıkması, müşteri ilişkileri ve kalite anlayışını da değiştirdi." dedi.

Geçmişte müşteriyle kurulan samimi iletişim ve kişiye özel hizmet anlayışının ön planda olduğunu hatırlatan Öztürk, "Günümüzde satış hedefleri baskın konuma geçti. Eski ustalar, müşterinin ayak yapısına ve kullanım ihtiyaçlarına göre doğru ayakkabıyı belirlerken; günümüzde, müşteriye '1 milyon lira hedefi' dayatılarak satışa odaklanılıyor.” diye dert yandı. Öztürk, müşteriyi kazanıp, tekrar mağazaya gelmesini sağlamanın uzun vadede başarıyı kendiliğinden getireceğinin de altını çizdi.

EL İŞÇİLİĞİ VE ÜRETİM FARKLILIĞI

Fabrikasyon ürünler ile el yapımı deri ayakkabılar arasındaki farkların önemine de değinen Öztürk, “Fabrikasyon ürünlerde seri kesim ve montaj süreci ön planda tutuluyor, el yapımı ayakkabılarda ise ergonomi yani ayak yapısına uyum daha önemli bir yer tutuyor. Yine deri ayakkabıların yüzde 90’ı el işçiliği gerektiriyor; her bir ayakkabının üretilmesi yaklaşık bir hafta sürüyor. Seri üretimde zamandan kazanılsa da bu kaliteyi yakalamak mümkün olmuyor.” dedi.

AYAKKABI KÜLTÜRÜ VE MODA

Ayakkabının yalnızca bir tamamlayıcı ürün olmasının ötesinde, kombinlerde belirleyici rol oynadığına dikkat çeken Öztürk, “Ayakkabı kültürü olmalı; doğru seçim, elbiseyi tamamlar. Vasat bir ayakkabı, ne kadar şık giyilirse giyilsin kombinin bütünlüğünü bozabilir. Önceden takım elbisenin altına mutlaka kundura ayakkabı verilirdi. Ne zaman ki takım elbisenin altına beyaz spor ayakkabı giyildi. O zaman ayakkabı kültürü de öldü diyebiliriz. Tek tip bir yaşam biçimi sunuldu. Konfor sağlasa da özen bitti.” dedi.

Mağazasını Eryaman bölgesinde açan Paşa Öztürk, farklı gelir gruplarına yönelik stratejiler geliştirmeye çalıştığını, bölgesel farklılıkların yanı sıra ekonomik dalgalanmaların, ayakkabı fiyatlarını da etkilediğini sözlerine ekleyerek "Asgari ücretin artmasına rağmen, tüketicilerin ayakkabıya adapte olamadığını ve sürekli indirim kültürünün yaygınlaştığını." belirtti.

Esnaf Paşa Öztürk, Yeni Ankara aracılığıyla müşterilerin ayakkabı alırken nelere dikkat etmesi gerektiğine dair önemli tavsiyelerde bulundu:

“Ayakkabı seçerken sadece estetik kaygılar değil, ayak sağlığı da göz önünde bulundurulmalı. Ayak yapınıza uygun bir ayakkabı tercih etmelisiniz. Özellikle deri ayakkabılar, ayak sağlığı açısından daha tercih edilir ancak her gün aynı ayakkabının giyilmemesi gerekir. Ayakkabının iç kısmının bakteri barındırmaması için düzenli olarak değiştirilmesi önemlidir. Kadın müşteriler, özellikle yüksek topuklu ayakkabı kullanırken, ilerleyen yaşlarda ayak yapılarında değişiklik olacağını unutmadan alışveriş yapmalı."

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber