İnönü Mağaraları: Hititlerden Bizanslılara uzanan bir miras

​​​​​​Bizans dönemine ait olduğu düşünülen bu mağaralar, dağın içi oyularak oluşturulmuş ve kat kat yukarılara çıkan merdivenlerle birbirine bağlanmış durumda.

İç Anadolu’nun ünlü Ürgüp-Göreme mağaralarına benzerlik gösteren İnönü Mağaraları, merkezindeki kilise ile bir köy yerleşimini andırıyor. Zamanla Kirmir Çayı’nın dağın altını oymasıyla oluşan doğal aşınmalar, yukarı katlara çıkan merdivenlerin bir kısmını açıkta bırakmış ve bu durum tarihi bir atmosfer yaratmış.

Güdül, Ankara’nın en eski yerleşim yerlerinden biri olarak biliniyor. Kirmir Çayı boyunca tepelerin eteklerine oyulmuş mağaralar, bu bölgenin tarih öncesi dönemlerden itibaren bir yerleşim alanı olduğunu gösteren izler taşıyor. Bilimsel bulgular, M.Ö. 2000'li yıllarda Hititler’in bu bölgede hüküm sürdüğüne işaret ederken, kayalardaki mağaraların da Hititler döneminde kullanıldığı öne sürülüyor.

M.Ö. 8. yüzyılda Friglerin hakimiyetine geçtiği düşünülen Güdül’de, Romalıların Hristiyanlık döneminde bölgeyi aktif olarak kullandığına dair bulgulara rastlanmıştır. İnönü Mağaraları girişlerinde bulunan hac işaretleri, buranın Hristiyanlık için önemli bir merkez olduğunu ortaya koyarken, Bizans dönemine ait izler de bu tarihi dokuyu tamamlıyor.

Tarih öncesi çağlardan itibaren popüler bir yerleşim alanı olan Güdül’de, bu tarihsel zenginlik halen devam eden çalışmalarla gün yüzüne çıkarılıyor.