Kırşehirli Zanaatkâr Hamit Hayran, tavuk yumurtasına 15 bin 55 delik deldi
Ağaç oymacılığı, hat sanatı, heykel tıraş ve resim alanlarında gösterdiği başarılarla dünya rekorlarına ulaşan Kırşehirli Hamit Hayran, zanaatkârlığını yarım asırdır Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde sürdürüyor. "Dini imanı para olan insan zanaatkar olamaz. " diyen Hayran, tavuk yumurtasına 2 yıl önce açtığı 15 bin 55 delik açarak adını dünyaya duyurdu.
ÖZEL HABER: GAMZE ERDOĞAN
Çocuk yaşta Ankara’nın Gölbaşı ilçesine taşınan ve 68 yıldır burada yaşayan Hamit Hayran, ata mesleği dediği zanaatkarlığı Ahilik kültürünün içinde öğrendiğini anlattı. 68 yıllık yaşam öyküsünü anadolugazete.com.tr okurları için anlatan Hamit Hayran, röportajın ikinci kısmında mesleğe dair önemli bilgiler verdi.
"EL, AKIL VE RUHLA ÇALIŞAN ZANAATKARDIR"
Kendisini “Ben Kırşehirliyim, Müslümanım ve Ahilik kültüründen geldim." sözleri ile anlatan Hamit Hayran, şunları söyledi:
"Sizlerin de burada şahit olmanız açısından açıyorum: Sabah ilk olarak atölyeye girdiğimde Kur’an-ı Kerim ile başlarım güne. Sonrasında baktım insanlar gelmeye başladı; ney müziğine dönerim. Zanaatta bu edeptir. El ile çalışan işçidir, el ve akıl ile çalışan ustadır, el, akıl ve ruhla çalışan zanaatkardır. Ahilik kültüründe bizler böyle yetiştik. Dini imanı para olan insan zanaatkar olamaz. Para değil, insan kazanmaktır hedefimiz. İslam sanatında ve Ahilik kültüründe zanaatkar, insan için çalışır, edeptendir, hep verenlerden olmalıdır. İki üç ayda Halk Eğitim’de kurs alıp usta oldum diyemeyiz. En az çıraklık dönemi beş yıl olmalıdır, en az üç yıl kalfalık, sekiz yıl sonra eğer ki o ustalık belgesini hak etmişseniz verilir. 2013’te Yeteneksizsiniz Türkiye’ye çıktığımda iki tur atlatıp üçüncü turda elendiğimde, oradan mail adresini alıp: ‘Ustam, sen gönüllerin şampiyonusun’ diye mail attığınızda ben orada bir terbiye daha almış oldum. Edeptendir, şımarmaya gerek yok.”
“HİNT BÜLBÜLÜ YUMURTASINDAN DEVE KUŞU YUMURTASINA SINIR TANIMIYORUZ”
“34 yıllık verdiğim mücadelede geri dönüşü olmayan Hint bülbülünden deve kuşu yumurtasına kadar, dünya yumurta sanatı derneğinde 110 ülke ile yarışırken bu gururu hissediyoruz. Bizim Türk kültüründe bağımsız motiflerden önce bazı kurallar vardır: Osmanlı, Cumhuriyet, yöresel tarih, insanların hayali, ustanın hayali. Benim öğrencilere gösterdiğim budur. Ben paylaşımları görüyorum; dört kategoriyi kaldırıp sadece kendi hayallerini ön planda tutuyorlar. Hobici olmayacağız. Edeptendir, bunlara uyacağız. Aşkla çıktığımız bu yolda bunları unutmamalıyız. Bağımsız motifler değil, kompozisyon dahilinde yapılması gereken sanatı sergiliyorum.
Güvercin yumurtasından kaz yumurtasına kadar söylediğim bu beş kategoride çalışıyorum. Bunları yaparken din, dil, ırk gözetmeden çalışıyoruz. 2019 yılında bir Pakistanlı kardeşimizin 750 tane delik deldiğini gördüm. Çift sarılı tavuk yumurtasına. Ben de 750 deliği görünce 8 bin 708 delik delerek Türkiye Cumhuriyeti olarak dünya rekorunu üzerimize çektik. Ahilik kültürümüzde zanaatı ileriye götürmek vardır. Sonra aramızda kendi rekorumuzu kendimiz kırıp 11 bin 827 delik delerek rekorlar kitabına girdik.”
YUMURTA SANATINDAKİ EN SON REKOR BU
Tavuk yumurtasına 2 yıl önce açtığı 15 bin 55 deliğin anlamına değinen Hayran, yumurta sanatındaki en son rekorun bu olduğunu şu sözlerle anlattı:
“Kompozisyonda ilk kırdığımız rekor olan 11 bin 827 deliğin yanı sıra esere başladığım yılı temsilen 2021 delik var. Deliklerden 571’i Hazreti Muhammed’in doğum yılını, 500’ü de 500 hadis-i şerifi anlatıyor. 34’ü, sanata başladığım yaşı, 31’i sanata verdiğim 31 yılımı anlatıyor. 71 delik, Türkiye’de bu sanatla uğraşan 71 kişiyi temsil ediyor. Toplamda 15 bin 55 delikle yumurtamızı tamamladık.”