ATO Başkanı Baran: Suriye ile ticaret ilişkilerimiz devam edecek

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, Suriye'deki son gelişmelerin Türkiye'yi yakından ilgilendirdiğini ve bu ülke ile ticaret ilişkilerinin süreceğini açıkladı. Baran, Türkiye'nin jeopolitik avantajlarını kullanarak yeni fırsatlar yaratma hedefinde olduklarını belirterek, 2025 yılına ilişkin ekonomik öngörülerini paylaştı.

ATO Meclisi'nin Aralık ayı olağan toplantısında konuşan Başkan Baran, Türkiye’nin 2025 yılı için ekonomik hedeflerini vurguladı. Enflasyonla mücadelede maliye ve para politikalarının uyum içinde olması gerektiğini belirten Baran, "Ekonomimizin dinamiklerini koruyabilmek için tüm sektörlere ilave desteklerin sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Faiz indirimi devam ederken, bankaların kredi faizlerini de düşürmesi gerektiğini ifade ediyoruz. KOBİ'lerimize ve reel sektöre daha fazla destek verilmesi, ekonomimizin gücünü koruması açısından önemlidir." dedi.

SURİYE İLE TİCARET İLİŞKİLERİ DEVAM EDECEK

Gürsel Baran, Suriye'deki son gelişmeleri de dikkatle izlediklerini belirterek, "Suriye, sınır komşumuz olarak uzun yıllardır ticaret yaptığımız bir ülkeydi ve bu ilişkiler devam edecektir. Ülkenin yeniden inşası için 400 milyar dolarlık bir bütçe öngörülüyor. Türkiye’nin güçlü inşaat sektörü ve yurt dışı müteahhitlik deneyimi göz önüne alındığında, bu süreçten ciddi pay alabileceğimize inanıyoruz." diye konuştu.

Suriye'nin yeniden inşa süreci ve Türkiye’nin inşaat sektöründeki güçlü konumuna dikkat çeken Baran, Türkiye’nin bu fırsatları değerlendireceğini ifade ederek,"Suriye'nin yeniden yapılanmasında Türkiye önemli bir rol üstlenebilir. Bu fırsatları doğru kullanarak hem ekonomik büyümeye katkı sağlarız, hem de bölgesel istikrara katkıda bulunmuş oluruz." şeklinde konuştu.

YEŞİL DÖNÜŞÜM VE KOBİ'LERE DESTEK

Avrupa Birliği’nin yeşil dönüşüm sürecinin, Türkiye'nin üretim kalitesini artırma konusunda önemli fırsatlar sunduğuna dikkat çeken Baran, "Bu süreç, Türkiye’nin üretim altyapısını daha kaliteli ve çevre dostu hale getirmesi için fırsatlar yaratıyor. KOBİ'lerimiz bu dönüşüme uyum sağlayacak kapasiteye sahip. Ancak, bu sürece geçişte gerekli desteklerin verilmesi büyük önem taşıyor." dedi.

Baran, Türkiye’nin özellikle çevre dostu üretim süreçlerine uyum sağlayarak küresel pazarda daha rekabetçi hale gelmesinin beklendiğini belirtti.

Baran, iş dünyasının 2025 yılına, jeopolitik riskler ve fırsatlar doğrultusunda temkinli ama umutlu bir şekilde girdiğini ifade etti. Türkiye'nin Avrupa ve Asya arasında köprü vazifesi gördüğünü hatırlatan Baran, "Bir ayağı Avrupa'da, bir ayağı Asya'da olan ülkemiz için yeni fırsatlar çıkacaktır. Jeopolitik konumumuz, ekonomik anlamda büyük avantajlar sağlayabilir." dedi.

KREDİ MALİYETLERİNİN YÜKSELMESİ YATIRIMLARI ENGELLİYOR

Başkan Baran, kredi maliyetlerinin artmasının reel sektör üzerindeki baskıyı artırdığına ve yeni yatırımların önünü tıkadığına dikkat çekti. "Yüksek kredi faizleri, yatırımcıları ve işletmeleri olumsuz etkiliyor. Yatırım yapmak isteyen firmaların önünü açabilmek için faiz oranlarının düşürülmesi gerektiğini düşünüyoruz." şeklinde konuştu.

Baran, 2025 yılında ekonominin yeniden ivme kazanabilmesi için yapısal reformların hızlandırılması gerektiğini belirterek, tüm sektörlerin bu süreçten güçlenerek çıkmasının sağlanması gerektiğini ifade etti.

Son olarak, Gürsel Baran, 2025 yılı için ekonomideki en büyük beklentilerinin büyüme ve istihdam yaratma olduğunu sözlerine ekledi. "Bütün bu hedefler, doğru politikalarla desteklendiği takdirde, Türkiye'nin ekonomik gücünü pekiştirecektir," dedi.